Yazılanlar, Çizilenler

Dizi ile ilgili yazıları burada bizimle paylaşabilirsiniz...

--------------------------------------------------------------------------------
Doktorlar’a Şöyle Bir Bakalım

Bildiğiniz gibi showtv ekranlarında yabancı bir diziden uyarlama denebilecek Doktorlar birkaç haftadır yayınlanıyor. Yayınlandığı günden bu yana yemediği dayak kalmayan diziye 04.01 perşembe akşamı yayınlanan bölümününde farklı bir gözle izledim, ve;
öncelikle belki oyunculukların tavan yapmadığı bir dizi, belki kısa süre sonra yayından kalkıcak, taklit vs vs… Ama dizide benim bile beklemediğim bir dolu iyi düşünülmüş ayrıntı var;
- Türkiye genelinde birçok polis memuru gibi dizide tek bölümlük giren çıkan bir polisin elazığlı olması.
- Doktorlara gelen yemeklerden edilen ikramlar
- Ölünce doktordan yaşayınca allah’tan mantığı,
- Din ile tıpın kesiştiği ve doktorları zorlayan noktalar,
- Asistanların işe başladıklarında yaşadıkları zorluklar,
gibi bir dünya ayrıntının ayrıntısı gerçekten iyi işlenmiş. Ayrıca anlamak isteyenlere verilen çok ince mesajlarda gerçekten yerli yerinde, farklı açılardan bakıp oyunculukları bir kenara koyup incelediğimde genede ortalamanın üstünde bir dizi olarak görüyorum kendisini..
Son olarakta, her geçen gün biraz daha olgunlaşıp karşımıza çıkan ve bence dizinin en tavan oyunculuğunu yapan,
MELİKE GÜNER daha iyi yapımlarda mutlaka ileride rol olacaktır, peki melike kim ? ekmek teknesi’nin Sonay’ı, Braun reklamlarının seksi kızı, bir zamanlar Yıldız Kenter tarafından tiyatro sahnesinden kovulan kız. Kendisinide buradan tebrik ediyorum.

Doktorlar’da ölüler...

ELA, patlamada yaralandı, birini kurtarmaya çalışınca durumu ağırlaştı, hastanede ameliyata alınsa da düzelemedi, bütün arkadaşları başındayken o boş koridorlarda yolculuğa çıktı, daha önce ölen kim varsa, kucaklaştı, konuştu... En başta yakışıklı Mehmet Arslan’la, onu çapkın asistan Burak olarak tanımış, sonra da ölümüne tanık olmuştuk; o geldi, yaşamını kaybeden bomba uzmanı, Ela’nın babası...Yani sözün kısası Ela gitti ve geldi! Sonunda kurtuldu, ama ölülerle olan kısım insanı kötü etkiliyordu.

TUNA SERİM

7 Mayıs 2008

Şeytan taşlamak !

Yaprak Dökümü dizisinin forum sitelerinde ilginç bir tartışma var. İzleyicilerin bir bölümü, dizinin kötü karakteri Ferhunde'nin son zamanlarda "iyiliğe yönelmesini" sertçe eleştiriyor ve "eskisi gibi kötü olmasını" istiyorlar. Belli ki Ferhunde insanların içlerindeki kötülüğü sağan, onlar için "paratoner" görevi üstlenen bir toteme dönüşmüş. Aslında televizyoncular "kötü kadına duyulan ilginin" uzum zamandır farkındalar. Bu nedenle neredeyse her dizide bir "çıban başı" var. Yaprak Dökümü'nde Ferhunde'nin yanı sıra bir Cevriye Kaynana var ki, Allah düşmanıma vermesin. Bizim zavallı Fikret, ahir dünyada cenneti şimdiden garantiledi. Çünkü Cevriye sayesinde günahlarının cezasını bu dünyada fazlasıyla ödedi! Binbir Gece'de Ali Kemal'in yeni karısı tam bir çıngıraklı yılan... Parmaklıklar Ardında dizisinin zalim Gardiyan'ı Gülten'in uyguladığı psikolojik işkenceler, Filistin Askısı'nın mucidini bile kıskandıracak cinsten.

Doktorlar dizisinde Didem Uzel'in canlandırdığı, cerrahlara silah zoruyla ameliyat yaptıran mafya patroniçesi de kötüler sıralamasında mutlaka ilk beşe girer.

Eh, bize de ekran başında bol bol "şeytan taşlamak" düşer!..

Kaynak:Sabah.Com.Tr

DOKTORLAR bana göre en başarılı yabancı dizi uyarlaması. Bunda çekim için özel ameliyathane oluşturulması gibi maliyetli altyapı çalışmalarının da rolü büyük. Dizide zaman zaman izlemekte güçlük çektiğim ameliyat sahneleri ise - bazen orijinal Grey's Anatomy'den tırtıklansa da- son derece gerçekçi. Son bölümde kafasına balta saplanan adama yapılan operasyon, izleyenler için "tahammül güçlüğü" oluşturmasına rağmen teknik açıdan mükemmel denecek düzeyde görüntüler içeriyordu. Bu arada son bölümde donmaktan son anda kurtarılan dağcılara yapılan "soğuk ısırığı" makyajını da son derece başarılı buldum. Dizinin finalinde jeneriğe daha bir dikkatli baktım. Makyöz Meryem Çiftçi'yi özellikle kutluyorum.

Sabah/Günaydın Yüksel Aytuğ

Doktorlar'a makyaj desteği
DOKTORLAR bana göre en başarılı yabancı dizi uyarlaması. Bunda çekim için özel ameliyathane oluşturulması gibi maliyetli altyapı çalışmalarının da rolü büyük. Dizide zaman zaman izlemekte güçlük çektiğim ameliyat sahneleri ise - bazen orijinal Grey's Anatomy'den tırtıklansa da- son derece gerçekçi. Son bölümde kafasına balta saplanan adama yapılan operasyon, izleyenler için "tahammül güçlüğü" oluşturmasına rağmen teknik açıdan mükemmel denecek düzeyde görüntüler içeriyordu. Bu arada son bölümde donmaktan son anda kurtarılan dağcılara yapılan "soğuk ısırığı" makyajını da son derece başarılı buldum. Dizinin finalinde jeneriğe daha bir dikkatli baktım. Makyöz Meryem Çiftçi'yi özellikle kutluyorum.


Yüksel Aytuğ / Sabah

Ana yüreğinden Mona Lisa
Son haftalarda yerli dizilerde izlediğim en etkileyici oyunculuk, Show TV'deki Doktorlar dizisinde "Gestapo Fikret"ten geldi. Yeşim Ceren Bozoğlu'nun canlandırdığı Fikret, lâkabından da anlaşılacağı üzere genç doktor adayları üzerinde müthiş bir otorite kurmuştu. Ancak sert görünümünün altında kadife gibi bir yürek barındırıyordu. Gestapo Fikret yeni doğum yapmış olmasına rağmen, hayatını genç doktorların eğitimine ve hastaların hayatlarını kurtarmaya adamış bir idealistti. Ancak kocası bu durumdan rahatsızdı ve ailesine yeterli zaman ayırmadığı için Gestapo'nun üzerinde vicdani bir baskı kuruyordu. Durum böyleyken, son bölümde kocası Ali, minik bebekleri Hasan'la birlikte hastanenin acil servisinden içeri daldı. Bebek, evde açık unutulan kapıdan kütüphane odasına girmiş ve ağır tıp kitaplarını üzerine devirmişti. Karı-koca birbirlerini suçlarken, ilk tetkik sonuçları geldi. İşte "muazzam oyunculuk" da bu sahnede ortaya çıktı. Gestapo Fikret, röntgen ve MR görüntülerini incelerken bir yandan biricik bebeğinin ölümcül hastalıklarına "profesyonel" bir bakışla tanı koymaya çalışıyor, bir yandan da annelik dürtülerine engel olmak için mücadele veriyordu. Ayrıca "insani zaafını" genç doktorlardan gizlemek için de olağanüstü çaba harcıyordu. Yeşim Ceren Bozoğlu'nun o anki görüntüsü, yüzünün bir yanı gülümserken, diğer yanı hüzünle bakan ünlü Mona Lisa tablosunu andırıyordu. Bozoğlu'nun performansını ayakta alkışlarken, içimden "Allah hiç bir anneyi bu durumda bırakmasın" diye dua ettim.

Yüksel Aytuğ / Sabah

Eski Bir Yazı ve ben KATILMIYORUM!!!
'Doktorlar' dizisi MEDYAPIM tarafından çekiliyor. Dizinin jeneriğinde senaryo ekibi 3 kişi olarak görünüyor. Ancak dizinin Grey's Anatomy' ile olan benzerliği, yer yer benzerliği aşıp 'bire bir kopya'ya kadar giriyor

İnternet, hayatımızı sonsuza dek değiştirdi. Aşk ilişkilerimiz, bilgi ile olan ilişkimiz ve tabii sinema ve televizyonla olan ilişkilerimiz... İnternet hepsini değiştirdi. Artık Amerika'da, İngiltere'de, İtalya'da, Fransa'da televizyonda, sinemada ne yayınlanırsa; kısa bir süre sonra evimizde izleme şansına erişiyoruz. Tabii bir de Digiturk faktörü var. Yani dışarıda ne oluyorsa anında bizim de haberimiz oluyor. Durum bu kadar küreselleşirken bizim de kafa yapımızı bu küreselliğe uyarlamamız gerekiyor. İşte ülkemizin korsan CD, DVD ülkesi olması bu açıdan ciddi bir sorun yaratıyor. Hatta bu durum hatırlarsanız; Avrupa Birliği'nin ülkemiz ile ilgili hazırladığı ilerleme raporlarında bile ciddi bir mesele olarak önümüze konuldu. Yani mesele sadece telif hakları çıkarıp, sonra da sembolik bir takım hareketler ile konuyu savuşturmak değil. Bunu hazmedip, görsel, düşünsel ve yazınsal üretimimize de bunları yansıtabilmek. Açıkçası bu yazıyı yazarken kriterim asla, başka bir grupta başarılı olmuş bir diziyi karalayıp, projenin zarar görmesini veya karizmasını çizmek değil. Ortada çok bariz görünen bir uluslararası telif hakkı ihlaline ışık tutmak! Söz konusu durum; Amerika'da NBC Televizyonu'nda yayınlanıp izlenme rekorları kıran 'Grey's Anatomy' dizisi ve Show TV'de yayınlanıp izlenme konusunda çok başarılı sonuçlara imza atan 'Doktorlar' dizisi! 'Doktorlar' dizisi MEDYAPIM tarafından çekiliyor. Dizinin jeneriğinde senaryo ekibi 3 kalem olarak görünüyor. Ancak dizinin 'Grey's Anatomy' ile olan benzerliği yer yer benzerliği aşıp 'bire bir kopya'ya kadar giriyor.

HASSASİYET BEKLİYOR
Konu ile ilgili olarak fikirlerini almak üzere aradığım Fatih Aksoy, konu ile ilgili, 'kendisini ticari olarak bağlayacak' herhangi bir açıklama yapmayacağını, yardımcısı Fatih Cesur aracılığı ile dile getirdi. Fatih Aksoy 'Grey's Anatomy' dizisinin ülkemizdeki yayın hakları sahibi kuruluş olan Digiturk ise konuya ilişkin açıklama talebime; Kurumsal iletişim'den sorumlu Gen. Müd. Yard. Berna Kürekçi aracılığı ile "Digiturk'ün yayınlarında telif hakları, fikir eserlerinin korunması gibi konularda gereken hassasisiyeti gösterdiğini, diğer yayıncı kuruluşlardan da aynı hassasiyeti beklediğini" belirtti. Tabii ki kendilerini anlıyorum, çünkü her ne kadar bütçeleri aynı olmasa da Digiturk ve Show TV aynı gruba ait. Digiturk'den aldığım 'Grey's Anatomy' dizisinin 'First Cut İs The Deepest' isimli bölümünün senaryosunu, geçen hafta yayınlanan 'Doktorlar' dizisi bölümü ile karşılaştırdığımda birçok diyaloğun, sahnenin aynen aktığını gördüm. Durumun artık tartışma götüren bir tarafı kalmadı. Mesele; MEDYAPIM gibi daha önce birçok yabancı programı telif haklarını ödeyerek yayınlamış, hatta bugünlerde yine telif hakkını ödemiş olduğu 'Buzda Dans' yarışmasını yayınlamaya başlayacak olan bir kuruluşun bunu yapmış olması!

ZATEN MİMLİYİZ...
Dünya dizi pazarında, halen yayınlanmakta olan dizilerin telif haklarını alıp yeniden çekilmesi çok da kolay değil. Genellikle karmaşık telif işlemleri yüzünden 4-5 yıl önce yayınlanmış diziler daha kolay alınabiliyor. Telif anlaşmaları da çok uzun sürüyor ve bu arada projeniz başkaları tarafından telif hakkı alınmadan yayınlanabiliyor. Yanılmıyorsam geçtiğimiz yıllarda Raymond' isimli dizinin haklarını almaya çalışan Aksoy, dizinin 'Tadımız Kaçmasın' adıyla telif hakkı ödenmeksizin yayınlanmaya başladığını görünce, hayli sarsılmıştı. Ve bildiğim kadarıyla bu dizinin de telif hakları için hayli uğraştı. Ama son anda durumun ne olduğunu açıklama yapmadığı için kestirmek güç. Yine de giderek büyüyen ve insanımızın ilgisini üzerinde tutan dizi sektörünün 'telif hakkı' konusuna yaklaşımını değiştirmesi hiç de fena olmayacak. Lakin, dünya telif mahkemelerinde kaybedeceğimiz bir dava bile ülkemizin adını uzun süre karalayacaktır!

Rahşan Gülşan- Sabah
-------------------------------------------
Hande şaşırmasın 'Doktorlar' sabıkalı!

Pazar günkü Hürriyet'in sürmanşetinde, kocaman bir Hande Yener resmi vardı. Yanında ise "Hande bu işe şaştı kaldı" yazıyordu. Haber hakikaten, telif hakları konusunda "Yaptım oldu, dizide çaldım oldu" mantığının ne kadar kolay uygulanabildiğinin tatsız bir göstergesi bana göre. Habere göre Hande Yener; tam dört yıl önce, bir şarkıyı o zaman yayınlayacak olduğu albümü için seslendirip, sonra da albüme koymaktan vazgeçmiş. Söz konusu şarkı geçen hafta yayınlanan 'Doktorlar' dizisinin içinde yayınlanınca da doğal olarak şoke olmuş! Tabii sonra da öfkeli bir açıklama yapmış.

'YAPTIM OLDU' DİYOR
Haberde şarkıyı kimin yazdığından bahsedilmiyor. Ama Hande Yener'in seslendirdiği ve yayınlamadığı bir şarkının onun izni olmadan, hem de televizyonda yayınlanması hakikaten bir skandaldır. Ve Barış Manço'nun 'Domates Biber Patlıcan' şarkısını reklamda kullanıp binlerce dolar telif ödeyen Arçelik ve diğer firmalara da hakarettir. Fakat söz konusu 'Doktorlar' dizisi olduğunda, skandal tamamen sıradanlaşıyor. Çünkü zaten dizinin kendisi çalıntı! Med Yapım gibi bir şirket bu diziyi, yabancı versiyonu olan 'Grey's Anatomy'den bakıp bakıp, aynen çekiyor ve sonra da altına imza atarak "Yaptım oldu" diyor.

ŞARK KURNAZLIĞI!
Ürettiği birçok iş için doğan telif haklarının korkmaz bekçisi olan firma, söz konusu başkalarının telif hakkı olduğunda; hemen 'Şark Kurnazlığı'na bürünüyor. Nasılsa 'Grey's Anatomy'nin Türkiye'deki yayın haklarına sahip kuruluş olan Digiturk de, 'Doktorlar'ın yayınlandığı Show TV de aynı gruba ait olduğu için; kimse sesini çıkarmıyor. Bu durumda Digiturk'ün yayınladığı yakında 'House' dizisini 'Ev', 'Frasier' dizisini 'Fahrettin' ve 'The Office'i 'Yazıhane' olarak izlemeye hazırlıklı olmalıyız. Tamam, "Onlar gavur, ruhları duymaz" diyorsunuz ama, bari hayatını bu işten kazanan Türk insanlarının telif haklarına saygı duyun!

Rahşan Gülşan-sabah

Doktorlar'a okur eleştirisi !

Yakından Kumanda'nın "hafiye" okurlarından Elvan Kanlı, Show TV'deki Doktorlar dizisinin yeni sezondaki ilk bölümüyle ilgili bir değerlendirme yapmış. Aynen aktarıyorum: "Geçen sezon Doktorlar dizisini keyifle izliyordum ve bu sezonun ilk bölümünü heyecanla bekliyordum.. Fakat izlediğimde beklediğime değmediğini gördüm. Sanırım bu senaristler bizim güzelim(otomatik kelime sansürleme nedeniyle değiştirilmiştir) olduğumuzu falan zannediyorlar! Sezon finalinde Ela ile Levent'in nikahları vardı ve nikah Haziran ayındaydı.. Bu bölümde Zenan ile Suat, aralarında Ela'nın gidişini konuşurken Suat, Ela'nın 6 ay önce gittiğini söylüyor. Haziran'dan 6 ay sonrası yaklaşık olarak Ekim sonu, Kasım başına denk geliyor.. Dolayısıyla soğuğun kendini gösterdiği aylara yani... Ama ne hikmetse Zenan'ın üstünde boyundan bağlı elbise var ve bu kadın hamile! Başka bir çelişki de şu: Zenan, Ela ile Levent'in nikah günlerinde 1 aylık hamileydi. O zaman dizideki şu ana göre 7 aylık hamile olması gerekiyor. Oysa Zenan doğuma 3 ay kaldığını söylüyor! Ve bütün bunlara ek olarak Zenan'ın karnını hiç gerçekçi yapamamışlar... Biz onlardan tıpa tıp aynısını yapmalarını beklemiyoruz elbette ama öyle direkt yastığın belli olması da biraz komik oluyor bence.."

( Yüksel Aytuğ - Sabah )


Ufff gıcık adam!

Doktorlarda geri sayım...
Doktorlar geri sayıma hazırlanıyor merve paşhan ve nazla kadroyu güçlendirmeye çalışan ancak güçlendiremeyen medyapım duyduğuma göre ela karekterini geri getiriyor...Ne diyelim izleyicelir yorumuna kalmış...
Tuna Serim / Tercüman

Nereye gitti bu doktorlar !

DOKTORLAR, bana göre geçen sezonun en başarılı, en dikkat çekici dizilerinden biriydi. Bu yıl da diziyi keyifle izlemek için ekran karşısına kuruldum. Ancak film kopmuş gibiydi. Karakterlerin büyük bir "devamlılık sorunu" vardı. Başhekimin işi bırakacağını biliyorduk da, Ela, Hasan ve Zeynep nereye gittiler? Resepsiyonist kız buhar mı oldu? İşin garibi, diğerleri sanki onlar hiç olmamışlar gibi davranıyorlar. Peki şu karakterlerin ucunu birbirine bağlayacak senarist de mi yok? Küçük öykücükler yazılarak gidenlerin akıbeti seyirciye anlatılamaz mıydı? Sahi nereye uçtu bu doktor tayfası?.. Doktorlar dizisini değil de sanki gizemli Lost'u izler gibiyim...


( Yüksel Aytuğ - Sabah )

NASIL OLUYOR SA OLUYO?
Bilmiyorum şimdi yazacakları sizin içinize siniyor mu;ama şu kadarını söyleyeyim,önemli bir izleyivi kitlesi yorgun düşmüş bu abukluklardan...
Bir;Arka Sokaklar'da(KanalD) koşuyorlar,güya terliyorlar.Operasyon sonunda polislerin hiçbirinde bir bezginlik,bir soluk soluğa kalma yok..
Üstleri başları jilet gibi duruyor halen.Önemli bir ameliyat geçiriyorlar,ertesi bölümde adam yine karakolda görevinde;ameliyat izinden de,lafından da eser yok...
İki;Doktorlar dizisinde(Show TV) Zenan çok ciddi bir beyin ameliyatı geçiriyor.Ama uyanması bile normal uykudan uyanır gibi.Maşallah kalkıyor geziyor hastaneyi.
Beyin ameliyatı geçiren bir tanıdıktan biliyorum,sağa sola bile çevirirken başını çok yavaş hareket ediyordu.Zenan,Süpermen'mi oluyor şimdi?
Aşk-ı Memnu'da Bihter,kürtajdan dönüyor.Çok hafif bir halsizlik görülüyor eve geldiğinde.Ama yukarı çıkarken o topuklularla atlı gibi gidiyor.Hiçbir yorgunluk filan yok.Makyaj son stil.Hakikaten tüm bunlar nasıl oluyor da oluyor;var mı bilen?
Mesut Yar/Televizyon Hastası/POSTA

--------------------------------------------------------------------------------

''Sen Şimdi Gidecen Ya Cehennemin Dibine Git Ben Bağrıma Taş Basarım''

Adlı kitaptan yazarın yorumu:

(2 veya 3 sene önce çıkmış bi kitap isim vermeden doktorlardan bahsediyor)

Doktorların hayatını anlatan dizi varmış mesela!Pek izlemedim...Zaten izlememede gerek yok!Çünkü eminim onda da hasta bakıcı hastaya doktor başhekime başhekim refakatçiye falan aşık oluyordur!Öyle ya doktorların anlatıldığı bir dizide herhangi bir hastalığa çare bulan doktordan bahsedecek değiller ya!

Ben yazarları konu alan bir film yya da dizi film duysam izlerdim!O halde doktorlarda bu diziyi mutlaka izleyeceklerdir!Hatta tıp fakültesinde okuyan öğrencilerde izleyecektir...Hatta tıp fakültesinde okuyan öğrencilerde izleyecektir...Hatta hatta üniversiteye hazırlanan ve tıp fakültesinde okuma hayali kuran gençlerde izleyeceklerdir.Bu saydıklarımın dışında tıp okumayı çok istemiş fakat bunu başaramamış olan insanların da ilgisini çekecektir bu dizi!Son olarak ''beni ne mühendisler ne doktorlar istedi'' sözünden olası muhatapları evde işyerinde şurada burada koca bekleyen genç kızlarda bu diziyi izleyecek ve günün birinde kahve yapmak zorunda kalabileceği kişiyi yakından tanımak isteyecektir!

Diziden bir gün sonra hastanede bulunan herkesin öğrendiği yeni şeyler olacak...Bu yeni bilgiler doğrultusunda doktor-hasta ilişkisinin yeni bi boyut kazanması kaçınılmazdır!Doktor artık sadece hastasının kanında bulunan alyuvar veya mikropla ilgilenmeyecektir!Hastası da doktorun sadece tedavi etme gücüyle alakadar olmayacak başka güçlerinide merak edecekti..

Bu yazıyı okuyan doktorlar bana sitem edebilirler...Üstelik bu sitemi böyle dizilerde doktorları aşağılayanlara etmeleri gerekirken bana ederler hemde!

Eğer ben doktor olsaydım bu diziyi mahkemeye verirdim!Gel gör ki onlar diziyi mahkemeye vermek yerine sponsor oluyorlar!


-Bütün bu aşklar maşklar bizim hastanede yaşanıyor diyorlar...

Bundan daha vahimi ise bu diziyi izleyenler hastalanınca bu hastaneye koşuyor!
Reklam böyle bişeydir zaten
Hani bazen top aciz kalıyor ya!Bende de kelimeler aciz kalıyor bazen!
Kanımı donduruyor böyle olaylar benim!
Bir an önce kendime gelsem iyi olur heralde...
Çünkü kan donması karşısında tıp aciz kalabilir...
Üstelik dizifilm çekimleri uzadığı için bugün hastane kapalı!

Erdal Demirkıran!
Dünyanın En Akıllı İnsanı

Tekrar dizi devri bitiyor
Televizyon ekranlarında dizilerin tekrar yayınlarından para alınacak. Bu durum dizi tekrarlarını bitirir.
TV Net'te Senaryo Yazarları Derneği Genel Sekreteri Haluk Ünal'ı dinledim. Çok önemli bir laf etti. Eğer bu olursa asıl ortalık karışacak. Ünal, "2009'da dizilerin tekrar gösterimlerinden pay alınacak" dedi. Yani oyuncu, yapımcı, senarist ve müzisyen... Bu bana göre büyük olay. Düşünün çok izlenen hemen hemen bütün kanalları besleyen tekrar diziler. Yıllar geçmiş aradan... Ha bir de mesela bir dizinin bakıyorsunuz daha önce oynayan değil de, başka bir kanalda gösteriliyor. Bakalım bu gerçekleşirse, yeni yılın olayı olacak. Çünkü kanallar hiç farketmiyor boşlukları diziler ile dolduruyor. Sabahtan akşama ne yapacaksın değil mi?
Sina Koloğlu / Milliyet

Show TV'nin Doktorlar'ına, ilk bölümünden beri sempatimiz var. Tüm dünyada sevilen bilindik gibi gözüken senaryosu kadar, tipleri canlandıranları kabul ettik. Senaryo grubu, arada mutlaka ilgi çekici bir şeyler enjekte ediyor. 'Ayrıldı, işi bitti' denilen Yasemin Ergene'yi -Dr. Ela- pat diye olaylara yeniden dahil ediverdiler. İyi de yaptılar.
07.01.2009 Akşam Gazetesi/Burhan Ayeri

Aşk da acillik oldu!
Doktorlar dizisinde(Show tv) karakterlerin görev yaptığı hastane nasıl derler, hastane olmaktan çıktı hakikaten.
Teksas oldu diyebiliriz mesela...
Önceki bölümlerde hastane ameliyathanesine kadar mafya tarafından basılmıştı. Doktorlar, hastane görevlileri rehin alınmıştı..
Önceki akşam da töre zulmünden kaçan genç bir çiftönce acil serviste sonrada tedavi odasında kurşunladılar.
Kovboy filmi gibi...
Hülasa: Doktorlar'da neredeyse silahsız geçen bir bölüm yok gibi.

Dizide aksiyon ve polisiye unsurlar nedeniyle duygusallık filanda bitik durumda.Onlarca bölümde kendini izleten aşk mesela; o çoktan acillik olmuş.
Hatta ölmüşte ağlayanı yok...

Dizilerin giderek Arka Sokaklar kıvamına gelmesi dikkatinizi çekmiyor mu?
Vee hakikaten memnun musunuz bu kadar vurdu kırdıdan?
Mesut Yar/Posta